Mısrî Âsitânesi son postnişîni Mehmed Şemseddîn Mısrî, ârif, nâzenin, müdekkik bir âlim ve velûd bir yazardır. İzahları ve ortaya koyduğu delilleri taassuptan uzak olup; okuyucuyu düşünmeye sevk eden, vicdanı, akl-ı selîmi, doğru muhakemeyi, araştırmayı ve tecrübeyi esas alan lâtif bir üslûba sahiptir.
Devrinin seçkin simâları arasında nâdide bir yere sahip ve "Mısrî-i Sâni/İkinci Mısrî" unvânına lâyık Şemsî-i Mısrî'nin dört risâlesi, Hakikatperest Olalım adı altında bir araya getirilmiştir. Bunlardan Cûybâr-ı Şemsî, bazı oryantalistlerin Hz. Peygamber aleyhindeki yazılarına reddiye niteliğindedir. Dilfikâr-ı Şemsî, Hz. Ali efendimize atılan iftiralara cevap mâhiyetindedir. İğbirâr-ı Şemsî, tarikat büyükleri arasındaki ihtilafların tahlilini ve bu ihtilaflardan üstünlük payesi çıkaranlara verilen cevapları içermektedir. Asâr-ı Şemsî ise, müellifin bizzat şahit olduğu veya şahitlerden dinlediği olağanüstü hâdiseleri ve ruhun bekâsını konu edinen bir risâledir.
Ehlibeyt'e vakf-ı vücûd etmiş, Hz. Peygamber'in "Allahım bana eşyanın hakikatini olduğu gibi göster." meâlindeki duasını şiar edinmiş Şemseddin Efendi'nin ilk defa neşredilen bu risâleleri, mâneviyat dünyamıza yeni tefekkür boyutları ve Mısrî neşvesi katacaktır.