Sizin hayat hikâyenizi okurken yolculuğunuzu hindiba bitkisine benzettim. Hani şu kırlarda tek başına yaşayan hepimizin bildiği bitki. Gerçi siz çok heybetlisiniz ama kendi kendine yetişen bu yalnız bitki gibi sarsıldıkça güçlenip adeta çoğalıyorsunuz. Onu toprağa bağlayan zayıf bir bedeni var. Acaba büyüdüğü yerle güçlü bağları yok diyebilir miyiz? Bedeninin üzerinde taşıdığı tohumlarla her an gitmeye hazır adeta esecek rüzgârı bekliyor. Ona bakıp da bir sıkımlık canı var diyenler olabilir. Oysa ki gücü tam da burada. Rüzgâr nereden eserse essin, istediği başka topraklarda çoğalarak var olacak. Ama bundan rüzgâr haberdar mı emin değilim. Tıpkı sizin gibi...
-Meltem Ulu