Seninle Doğrulur Doğrulturduk Saatlerimizi.
Vakti Gelince Kizil Bir Hülya Halinde Şehrimizi,
Şehrin Bize Ait Olmayan Çehresini, Giderek Bize Ait
Olduğunu Öğrendiğimiz Yer Yüzünün Yüreğini
Kana Boyardik . Bir Güneş Gibi Batarken Ne Solgun,
Ne Sararmiş , Ne Soylu Sesimiz Olurdu. Seninle
Çiğnediğimiz Bu Toprak, Şimdi Gözlerini Kilcal
Sözlerden De Çekerek Öte Dünyaya Taşidi.
Seninle İçitiğimiz Suyun Sesi Paslandi , Sindi Dört Unsurun
Hakikati , Sinik Bir Ses Kaldi Eylül Sokağinda
Kuru Yapraklarda.