Fıkhî ihtilaflar birçok olumlu yönü bulunmasına karşın bazı sorunlara da neden olmakta, özellikle hukûkî emniyet ve istikrarı tehdit etmektedir. Ayrıca mukallid kadı ve müftîlerin, muhâlif görüşlerden hangisiyle hüküm ve fetva verecekleri ciddi bir sorundur. Mezheplerin teşekkülünden sonra fetva ve yargılamada belirli bir mezhebin esas alınmasıyla bu problemler bir nebze olsun çözülse de, mezhep içi derin ihtilafların varlığı dikkate alındığında, mezkûr problemlerin farklı bir seviyede de olsa hala devam ettiği görülür. Bu sorunu çözmenin yolu ise mezhep içi tercihtir.
Mezhep içi tercih sayesinde ihtilaflı meselelerde hangi görüşün râcih olduğu belirlenmektedir. Mezhep içi tercih, fıkıh tarihinde müntesip fakihin en temel uğraş alanlarından biri olmuştur. Görüşler arasında delil merkezli tercih yapmaya ehil olmayan mukallid fakihin mezhepteki râcih görüşü bulmasının yolu ise mezhep içi tercih usûlüdür. Teorik ve tarihi açıdan Hanefî mezhebinde mezhep içi tercih ve usûlünün incelendiği bu çalışmada mezhep içi tercihin mâhiyeti, gerekliliği, râcih görüşün bağlayıcılığı, mezhep içi tercih usûlünün mâhiyeti ve oluşum süreci incelenmiştir.