Bazı vilâyetlerde tâife-i nisâdan samîmî ve harâretli bir sûrette Nûrlara karşı alâkalarını gördüğüm ve haddimden pek ziyâde, onların Nûrlara ait derslerime i'timâdlarını bildiğim sıralarda, mübârek Isparta'ya ve ma'nevî Medresetü'z-Zehrâ'ya üçüncü defa geldiğim zamân işittim ki: O mübârek âhiret hemşîrelerim olan tâife-i nisâ, benden bir ders bekliyorlarmış. Güyâ vaaz sûretinde câmilerde onlara bir dersim olacak. Hâlbuki ben dört-beş vecihle hastayım ve hem perîşân, hattâ konuşmaya ve düşünmeye iktidârsız bulunduğum hâlde, bu gece şiddetli bir ihtâr ile kalbime geldi ki; mâdem on beş sene evvel gençlerin istemeleriyle Gençlik Rehberi'ni onlar için yazdın ve pek çok istifâde edildi. Hâlbuki hanımlar tâifesi, gençlerden daha ziyâde bu zamânda öyle bir rehbere muhtâçtırlar. Ben de bu ihtâra karşı ğâyet perîşân ve za'f ve aczimle berâber "Üç Nükte" ile ğâyet muhtasar bazı lüzûmlu maddeleri, o mübârek hemşîrelerime ve ma'nevî genç evlâtlarıma beyân ediyorum.