"Yirminci yüzyılın en önemli politika kuramcılarından biri olan Hannah Arendt (1906-1975), insanlığa karşı suçların yeniliğini, önemini, erkenden kavrayan ender düşünürlerdendir. Arendt'e göre, insanlığa karşı işlenen suçlar emsalsizdir, yani bu suçlar, ceza hukukunun o zamana dek bilinen suç tiplerinden farklı olarak yeni bir suç tipi oluşturmaktadır. Söz konusu yenilik, sadece bu suçların bütün insanlığa karşı işlenmiş olmasında değildir, aynı zamanda suçun işlendiği bağlamın yeniliği ve bu bağlamın anlaşılması Arendt açısından önemlidir. (…)
Arendt meslekten hukukçu değildir, (…) buna karşın, Arendt'in düşüncesinde hukukun her zaman ayrıcalıklı bir yeri olmuştur. Arendt'in düşünce zincirlerinin başlangıç noktasını yahut, başka bir deyimle, onu hayatı boyu meşgul eden sorunu ele alırsak, Arendt'in uluslararası ceza hukuku kuramına yaptığı katkıyı ve kitabın konusunu oluşturmasının nedenini anlamamız kolaylaşır. Arendt'in eserlerine bütünsel bir bakış, onun düşüncesinin merkezini, yirminci yüzyılda ortaya çıkan totaliter deneyimin ve totaliter rejimlerin insanlığa karşı işlediği suçların oluşturduğunu görmemizi sağlar."