Sözcüklerle düşünüyoruz; kurduğumuz düşünce sistemleri sözcüklere dayanıyor. Fakat atalarımız konuşmuyordu. Bebekler de konuşmuyor. Ama yine de düşünüyorlar. Dile sahip olmadan önce düşünebiliyorsak, bu durumda bizim düşüncelerimizi oluşturan aslında nedir?
Psikolog Barbara Tversky düşüncenin gerçek temelinin dil değil, hareket ve uzamdaki etkileşimlerimiz olduğunu söylüyor. Uzamsal düşünüş, bedenlerimizden ve bedenlerimizin dünyadaki eylemlerinden anlam çıkarmamıza olanak sağlıyor. Haritaları yaratma ve kullanma becerimizin, mobilya montajı yapabilmemizin, futbol stratejileri oluşturmamızın, binalar tasarlayabilmemizin, sanat üretebilmemizin, insanların, trafiğin, suyun ve fikirlerin akışını anlayabilmemizin altında yatan şey, uzamsal düşünüş. Düşünce üzerindeki eylemler de, nesneler üzerindeki eylemler gibi.
Bilim, sanat, edebiyat, dünya tarihinin büyük fikirleri sadece beyinlerimizden değil, tüm bedenimizden doğdu. Hareket Halindeki Zihin nasıl düşündüğümüz konusunda yepyeni bir bakış ortaya koyuyor.