Bugüne dek farklı türlerde yazdığı yirmiden fazla kitapla, umudun ve aydınlığın ülkesini, sözcüklerin tutkulu dünyasında arayan İmre Török'ün son romanı, "Haremden Berlin'e Cavidan" yazarın, Türkçe okuruyla ilk buluşması.
Almancadan Mustafa Tüzel tarafından çevrilen roman; kaderin ipekten iplikleriyle bir birine bağlı canlar arasında mekik dokuyan hikâyesi, insanın algısı ile gerçek olgular arasında kurduğu rüyadan köprüleriyle, Nazi Almanya'sının karanlığında, durmaksızın ışığı arayan kahramanlarının yaşama tutunuşunu, duru ve çarpıcı bir dille anlatıyor.
Romanın baş kahramanlarından, son Mısır Hidivi 2. Abbas Hilmi'nin eşi, bir Macar kontesi, kadın hakları savunucusu ve yazar olan Cavidan Hanım da kuzeni olan Macar diplomat Andreas'a; "Sözcüklerimizi yukarı kaldır, Andreas ve saç onları etrafa. Gelecekte birisi saçılanları toplayacak ve yeniden ekecek." diyor bir mektubunda, saçılanları toplamamızı ve yeniden ekmemizi bekleyerek.