Ahmet Hikmet Müftüoglu, Haristan'da; devrinin sanat ve edebiyat anlayisina gerek içerik gerek biçim bakimindan farkli bir boyut kazandirmistir. Hikâyelerin konularini yazar, içinde bulundugu çevrenin gözlemlerinden yararlanarak belirlemistir. Özellikle ele aldigi sosyal konulara getirdigi yeni bir bakis açisi dikkate deger. Ele aldigi konular arasinda evlilik, ask ve tabiat sevgisi, Müslüman Türk insaninin hayat anlayisi, geleneksel yapinin tahlili vb. Mektup, monolog, hatira tarzinda ele alinan hikâyelerde tahlil ve tasvirler önem kazanir. Eserdeki duygu ve düsünceler bir mensur siir havasinda ifade edilir. Bu anlayisi; arastirmaci Cevdet Kudret, "Bu kitaptaki hikâyelerin çogu, hikâye olmaktan çok, sairane sözlerle doldurulmus 'mensur siir' havaci tasimaktadir." yargisinda bulunur. Birçok yazar ve arastirmaci tarafindan övgüyle söz edilen Haristan'da dil anlayisi bir bakima eski görünümü yansitmaktadir. Zamanina kadar kullanilmamis bazi Arapça ve Farsça tamlamalarin kullanilmasinda hiçbir sakinca görmemistir. Âdeta yeni tamlamalar kesfetmistir. Edebî sanatlardan özellikle mecaz ve tesbihleri sik sik kullanmasi esere süslü bir üslup kazandirmistir.