Millî kültürün oluşmasında ve korunmasında ozanların önemli bir rolü bulunmaktadır. Popüler ve dijital kültürün hâkimiyetiyle etkileri azalsa da yok olmamışlardır. Günümüzde de her şeye rağmen sözlerini söylemeye, milletimizin duygu dünyasına seslenmeye devam etmektedirler.
Dede Korkut'tan alınan bayrak yüreklerde dalgalandırılmakta Türk'ün ruh köküne vurulan aşının tesiri hissedilmektedir. Karacaoğlan'dan Köroğlu'na, Dadaloğlu'ndan Murat Çobanoğlu'na kadar uzanan bu edebî silsileye Esat Kabaklı'yı da rahatlıkla ekleyebiliriz. Türk milletine ait temel değerlerinin bayraktarlığını yapan Kabaklı'ya göre: "Halk ozanları, Anadolu'nun doktorlarıdır. İnsanların içlerinde kalan, söyleyemedikleri duyguları seslendirmişler, dertlere derman olmuşlardır. Halk ozanları aynı zamanda yaşadıkları çağın kültür elçileridir. Bir yörenin kültürü bir diğer yöreye onlar sayesinde taşınmıştır."
Kabaklı, yüklendiği misyonunun şuurunda bir sanatçı olarak hayatı boyunca "Türk'üz türkü söyleriz!" bilinciyle hareket etmiş millî kültürümüzü yeni nesillere taşımak noktasında elçilik vazifesini üstlenmiştir. Sadece memleketi Elazığ'ın değil bütün Türkiye'nin ortak değeri olarak kabul edilen Kabaklı Türk milletinin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir.
Bu eserde sanatçının hayat hikâyesiyle birlikte sanat çalışmalarına dair uzun bir yürüyüş gerçekleştirdik. Nehir söyleşi formatında hazırladığımız kitabı siz değerli okuyucularımızın beğenisine sunmaktan gayet bahtiyarız.
Gayret bizden Tevfik Rabbimizden.