Miladi 11. yüzyıl İslam dünyasında Bâtınilerin en fazla nüfuz alanı bulabildikleri zaman dilimini oluşturmuştur. Bu yüzyılda Bâtınilik Yeni Eflatunculuk başta olmak üzere Gnostik akımlardan beslenmek suretiyle de Sünni çevreler üzerinde derin bir nüfuza sahip olmuştur. Bu yönüyle de din eğitimi yetersiz olan toplumun büyük halk kitlelerini günümüzde olduğu gibi eskiden de kolay bir şekilde etkilemesi açısından toplumsal nizamı tehdit eder bir yapıya sahip olmuştur. Bu yüzden de dönemin Selçuklu Devleti, Sünni İslam Dünyası'nın hamisi ve hâkimi olarak bu tehlikeyi bertaraf edecek politikaları devreye sokmaya karar vermiştir. Nizamülmülk bu konudaki politikaların gerek planlayıcısı gerekse uygulayıcısı durumunda olmuştur. Elbette ki, bu mücadelede Selçuklular, Nizamülmülk, Gazali ve Hasan Sabbâh isimleri ön plana çıkmış, dolayısıyla da merkezi bir konuma yerleşmişlerdir. İşte sunmuş olduğumuz bu eser Sünni-Bâtıni mücadelesine farklı bir bakış tarzı getirmek amacıyla kaleme alınmıştır.