Ali Sirmen, İlhan Selçuk için "bir ömür boyu bıkmadan usanmadan, bir aydınlanma bilgesinin yani kendisinin heykelini yontan adam" ifadesini kullanır. Bu sözün ışığında, Hasibe Ayten için aynı değerlendirmeyi yapmak isterim.
Neden mi?
Yoksul bir köy çocuğundan, kendi ayakları üstünde durarak binbir emekle bir şair yarattığından…
Şairliğinin yanına öykücülüğünü yerleştirdiğinden…
Yeteneğini kendi dışındakilere yönlendirerek 142 sayılık bir dergiyi Sesimiz'i yazın dünyasına kazandırdığından…
Resimle, ressamlarla iç içe olup emeğini ve içindeki coşkuyu bir kenarda saklı tutup yeri geldiğinde yarattığı renklerle sevdiklerine el verdiğinden…
Yazıştığı yüzlerce sanatçıyla kurduğu dostluğu yönettiği dergiye ve yazdığı kitaplara taşıdığından.
Galerilerle bir görsel dünya oluşturduğundan…
Bu birikimi evine taşıyıp evini bir galeriye dönüştürdüğünden…
Destek olduğu her kişide bir güzel anı, bir sıcak iklim yarattığından…
Hasibe Ayten, bu saydıklarımı severek, sevinerek, kendi dışındakileri mutlu etmek için yaptı.
Dostları bu özveri anıtı hanımefendi için hazırlanan armağan kitapta borç ödeme yarışındalar. Bu borç, sadece ve sadece sevgilerini ifade etmek anlamındadır.
Onun için yazılan her yazıda, bir kalbin attığını göreceksiniz.
Hasibe Ayten'i cumhuriyetimizin ülkemize armağan ettiği sanatçılardan biri olarak selamlıyorum.