Toprağın ısınıp doğanın bütünüyle canlılığını sergilediği, güneşin tepeden batıya doğru eğildiği saatlerde, bir başka çiçek kümesi açtı Orta Anadolu'nun Bozok yaylasında. Mezhep ayrılığı yüzünden parçalanmış ailenin bireyleri, yıllarca birbirinden ayrı düşen karanfiller, hasret yürekti bunlar. Birbirleri hakkında doğru dürüst bilgileri olmayan zihinler yeniden canlandı, parçalar yerli yerine oturunca sarmaş dolaş oldu, dört iken bir oldular adeta. Beşincinin eksikliğine rağmen birbirlerinin sıcaklığını ta derinden hissetmeye ve tek merkezden gelen asli kokularını doyasıya solumaya başladılar.
İnsan olmanın, bir ve beraber olmanın tadını çıkarmakta olan bu çiçekler, yaşamları boyu içlerinde büyüyen bütün ötekileri bir çırpıda fırlatıp attılar. Biz oldular, beraber oldular. İçlerindeki farklılıkları zenginlik kabul ettiler, çeşitlilikten güzelliklerin doğacağına içtenlikle inandılar. Yaşadıkları duygu yoğunluğu, farklı bir şey düşünmelerine müsaade etmiyordu. İşte böyle bir sevgi yumağına ev sahipliği yapıyordu, Çamlık Gazinosu.