Gözlerim o kadar çok şey gördü, kulaklarım öyle çok hikâye duydu ki, bütün bunları kağıda dökme zahmetine katlanmama değeceğine inanıyorum. İnsanlık tarihinde, benim kuşağımın görmüş ve yaşamış olduğu kadar değişime uğramış bir başka kuşak olduğunu zannetmiyorum. Düşünüyorum da, altmış yıl içinde, bir insanın, günlük yaşam koşullarında benim yaşamış olduğum kadar köklü değişimler görmüş olmasının ne kadar da zor bir şey olduğuna ilişkin inancım güçleniyor. Bu yazdıklarımın yayımlanmaya değer olacaklarından hiç de emin değilim. Ama içimden bir ses bana 'evet' diyor... Abdülaziz ve Abdülhamit başta olmak üzere Osmanlı padi-şahlarıyla yakın ilişkiler içine giren, Düyun-u Umumiye'yi kuran, Balıklı Rum Hastanesi gibi bugün hâlâ varlığını sürdüren birçok kurumun ve eserin mimarı olan Zarifi Ailesi'nin Osmanlı İmparatorluğu'yla benzer bir çizgide ilerleyen renkli olduğu kadar hüzünlü hikâyesi... Yorgo L. Zarifi kendi ailesinden hareketle kaleme aldığı "Hatıralarım"da, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüz yılındaki sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayattan ilginç kesitler aktarıyor. Dünya metropolü bir şehrin, İstanbul'un semtlerinde, sokaklarında geziniyoruz kitap boyunca ve Osmanlı'nın, İstanbul'un ve geçip gitmiş hayatların soluk alışlarını duyuyoruz satır aralarında.