Aslında planlanmış bir yolculuktu bu, Ankara Garı'nda başlayıp Ankara Garı'nda bitecek olan. Gara ilk adım atıldığında ne Betül ne Kemal, bunun kadersel bir yolculuğun başlangıcı olduğunun farkındaydı. Kemal her zamanki gibi işine gelmiş, yolculuğuna hazırlanırken; Betül, senelerdir çıkamadığı tatil heyecanı ile vagona adım atmıştı.
Bu hikâyenin sonu henüz yazılmadı. Tesadüf denilemeyecek kadar birbiri ardına gelen olayların sonu nereye doğru gidiyor, henüz hiçbirimiz bilmiyoruz.
Betül, daha önce hiç duymadığı İkiz Alev yolculuğuna başladığını fark ettiği günden beri, Kemal'in diğer yarısı olduğunu ve kaderin bir şekilde onları karşılaştırdığını çok iyi biliyordu.
Doğu Ekspresi'nin rotası her zaman belli olmasına rağmen Kemal ve Betül, rotalarını henüz bulamadılar. Betül'ün kalpten inandığı tarihte, kaderin onlara çizdiği rotada, ilerlemeye başlayacaklar mı?