Walter Lippmann'ın, Hayalet Kamu eseri, "doğrudan demokrasi"nin pek çok aracına ve politikacılara güvenilmeyen çağımızda hâlâ geçerliliğini ve güncelliğini koruyor. Lippmann, Amerikan demokrasisinin hastalıklarına oldukça eleştirel yaklaşıyor. Antipopülist tutumdaki bu eser elitizmi, geçmişte önemli etkileri olmuş, ciddi ve farklı bir entellektüel seçenek olarak savunuyor. Lippmann'ın demokrasi üzerine mitlerden arındırılmış görüşleri günümüzde de yankı bulmaya devam ediyor.
Hayalet Kamu, yalnızca demokrasi konusunda değil reformlar konusunda da "inancını yitirmiş insanı" ele alıyor. Lippmann'a göre, ortalama seçmen yönetemez. "Kamu" dediğimiz yalnızca bir "hayalet"tir. Yazar, politika üreticileri uzmanlar, amatörler olarak değil sürecin içindekiler ve dışındakiler olarak ayırıyor. Lippmann, ilerlemeci siyasetin temel varsayımı olan karar almanın bütün olarak halkın elinde olması fikrini savunan teorilere meydan okuyor.