"Benim kuşağımdan sürgün yaşamayan arkadaşım yoldaşımyoktur. Hatta belki Cumhuriyet tarihinde bir ilki Sevgili arkadaşımMümin İmamoğlu, Hakkari'den Arapkir'e sürgün olarakyaşamıştır. Ben, üç kez Devlet memurluğundan çıkarılmayısürgün saymazsak, biri Balıkesir'den Havran'a, öteki de Balıkesir'denNiğde'ye olmak üzere iki sürgün yaşadım. Said-i Nursî'ninIsparta Barla'ya sürgününü saymazsak, sürgün genelliklemuhaliflere, sosyalistlere reva görülen bir devlet pratiğidir. 12Mart, 12 Eylül ve 90'lı yılların ağır baskı koşullarında on binlerceDevrimci kimi, gönüllü, kimi zorunlu olarak kurtuluşu Avrupa'dabulmuştur.
Sürgündeki devrimci-demokratlarla ilgili bir edebiyat oluştuneredeyse. Sevgili Tarık Ziya Ekinci'nin "Lice'den Paris'e Anılarım"kitabı beni en çok sarsan anlatılarla doludur. ÖğretmenimOya Baydar (Sencer)'ın "Elveda Alyoşa", "Kedi Mektupları" birersürgün anıları kitaplarıdır. Yine öğretmenimin "Sıcak KülleriKaldı" romanı bir devrimcinin, Sevgili Ertan Uyar'ın ölümündensonra geriye bir kavanoz içinde sevgili eşi Berin'e verilen küllerini anlatır."