Anladım ki; hepsi bir konukluk içindi. Kendimiz olamadan hep olduğumuzdan başka olmaya çabalayan ürkek korkak misafirden öte değildik. Hayata misafirdik. Ne kendimiz olduk, ne de kendimizi bildik. Koca bir ömrü, bilmediğimiz bir davetin ortasına düşmüş gibi şaşkın bakınarak geçirdik. Bence davetli bile değildik. Birbirimize bakmaktan, kendimize dönemedik. Tüm bunların gerçek olduğuna bile yarım inandık. Gerçekten sadece hayata misafir miydik?
Hep bir kuşku kaldı içimizde. Zarfı kapatıp pullayıp mühürledik ve kuşkuyu taşıdık başka hayatlara. Hepsi bu...