Çocukluğumun ve ilk gençliğimin en acılı, en zorlu günlerinde halı dokudum. Ardından, İdris Peygamberin uğurlu işini seçip terzilik yaptım. Eser meydana getirmeye gönül verdiğim bu işler bana Amerika'nın kapılarını açtı ve on yıl kadar sonra, o güne dek görülmemiş binalar inşa ettim Rochester'da. Ve şimdi Türkiye'de yine binalar yapıyorum. Yaptığım bütün bu işlere birer eser gözüyle bakıyorum. Hayatımı anlatmak istediğim bu kitabın da bir başka eserim olmasını istedim. Sonra, yazdıkça fark ettim ki, hayat hikâyemi eser üstüne eser meydana getirerek inşa ederken, ben aslında yaşadığım hayatın kendisini de bir esere dönüştürmek istemişim. Bu eseri iman edercesine çalışarak, dürüstlükten, ahlaktan ve iyilikten tek bir gün bile ödün vermeden, ilmek ilmek dokuyup örmek için çabalamışım. Hepimizin tek bir hayat hakkı var ve bu hayatı sanat eserine dönüştürmek kendi elimizde.