1905 ve 1917 Petrograd Sovyeti başkanı, Kızıl Ordu kurucusu ve başkomutanı, Dışişleri Halk Komitesi, Devrimin en keskin beş yılında Lenin'le birlikte ön safta mücadele eden Troçki 1929 da sürgün edildiği İstanbul'da otobiyografisini yazdı. Otobiyografi bir edebi tür olarak değil bir mücadele aracı olarak; kendi geçmişini anlatmaktan çok geçmiş kuşaklar, mücadelelerde gelecek arasında bağlantı kurmak için özel bir önem taşımaktadır.Yine de anlatılan bir otobiyografi olduğuna göre yazarın kişiliği eser boyunca kendini hissettirecektir.
'Troçki'nin kişiliği, düşüncesi, eylemleri ve duygularının üç belirleyici özelliği vardır: gençliğinden beri emekçi sınıf ve onların kurtuluşu için angajmanına yol açan, her türlü baskı ve haksızlığa karşı derhal başkaldırma özelliği: toplumsal gerçekliğin rasyonel olarak anlaşılması ve açıklanması yolundaki önlenemez dürtü, ki bu, toplumsal gerçekliğin etkili bir şekilde değiştirilmesinin önkoşuludur; tarih ve dünya, birbirleri ile çelişkili süreçler, ilerleme ve gerileme,evrim ve devrim, devrim ve karşı-devrim, mantık ve mantıksızlık, insani ve insanlık-dışı durumların sürekli bir mücadele içinde olarak ve önceden nasıl sonuçlanacağını bilmediğimiz süreçler olarak kavrama özelliği, yani diyalektiğe olan derin ve benzersiz inancı.'
-Ernest Mandel-