İktisat bilimi temelde bir sosyal bilim olsa da sosyal bilimler içerisinde en "doğa bilimi" olanı… Zira tıpkı doğa bilimlerindeki gibi bazı "deterministik prensipleri" bulunmakta... Hocamız, iktisat bilimini zaten "ejderhaya" benzeterek "ekonomik boyut yok sayılsa da kendini eninde sonunda hissettirmiştir ve hissettirecektir" diyerek aslında onu daha çok bir "doğa bilimi" olarak görmüştür. Bundan hareketle de Büyük Hoca, tüm akademik kariyeri boyunca büyük bir cesaret ve kararlılıkla "karşısına kimleri alacağına aldırış etmeden" ve yeri geldiğinde sözünü hiç sakınmadan hep doğru bildiğini savunmuştur… Herkesin "beyaz dediği yerde o siyah dediği" için de hayatı hep "akademik bir mücadele" içinde geçmiştir… Özgün eserlerini hep bu mücadele içinde, büyük bir azim ve kararlılıkla, eşi benzeri görülmemiş, takdire şayan bir "akademik iştah"la ve idealizmle ortaya koymuştur… İşte bu kitap da bu "akademik mücadele"nin bir özeti niteliğinde okuyucuları Hocanın kendi kişisel yaşamı eşliğinde hararetli bir iktisat yolculuğuna çıkarıyor… Bu yolculukta, kendi hayatı ile aynı dönemde Türkiye Ekonomisinde yaşanan gelişmelere dair Hocanın gözlemlerinden, iktisat alanlarına giriş niteliğinde Teorik İktisat'a, Hocanın iktisat literatürüne katkılarını ve temelde iktisadi büyüme konusundaki özgün yaklaşımından, Türkiye Ekonomisindeki çeşitli sorunlar hakkındaki görüşlerine, Basındaki birtakım iktisat yazılarına eleştirilerinden, Hocanın meslektaşları ya da tanıyanları tarafından "Hoca ve İktisadı" hakkında yazılan yazılara ve nihayet Hocanın "gençlere taş çıkarırcasına" büyük bir şevkle kullandığı sosyal medyada yer alan yorumlarına kadar pek çok konu bulunmaktadır…