Gerek kendimize ait olan somut yönümüzün ve gerekse içinde nefes alıp verdiğimiz dünyamızın ve dünyamızdaki varlıkların her biri konusunda hemen hemen her gün keşfedilen bilimsel bilgiler bizi yeteri derecede aydınlatmaktadır. Bundan dolayı bu kitapta, deneye dayalı bilgilerin elde edilmesine konu olan alanlar söz konusu edilmeyecektir. Sözün özü, bu kitabın ana konusunu, hemen hemen her insan tarafından ben olarak nitelendirilen kendimde tespit ettiklerim oluşturacaktır. Öyle ki, bu bir nevi kendime dönüp, kendi kendimi kendi aynamda görüp kendimi incelemekten ibaret olan dönüşümlü düşüncedir. Burada sözü edilen aynanın, hepimizin her gün sabahları elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra kendi maddî yönümüze şekil vermek için baktığımız ayna olmadığını belirtmek isterim. Bu öyle bir ayna ki, maddî olarak bütün insanların vücudunda taşıdıkları bir başın içinde bulunan, ama her bir insanın sürekli olarak kendi kendisiyle baş başa kaldığı ele avuca sığmaz gizemli bir dünyadır ve her bir insan o gizemli dünyası içerisinde hiç kimsenin haberi olmadan kendi başına kendisiyle sohbet eder durur. Öyle ki, mekân da zaman da o aynada, yani gizemli dünyada, ölçüye sığmaz bir şekilde akar gider. Ne kadar ilginç bir ayna, yani dünya değil mi? İşte ben, bu kitabımda, bazı başlıklar altında bu gizemli dünyamda bulduklarımı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Evet elinizdeki kitapta kendi hayatımla ilgili bilgilerin yanında ağırlıklı olarak kendimle buluşmamda, kendime itiraf ettiklerimi ve bu itiraflarımı nasıl halletmeye çalıştıklarımı bulacaksınız. Zaman zaman kendime yaptığım tavsiyelerimin, aynı zamanda size de yapıldığını göreceksiniz. Bu tavsiyelerimin, aynı zamanda kırk bir yıllık akademik hayatımda ders verdiğim binlerce öğrencime de yapıldığını ilave etmeliyim.