Yaşadığı bölgenin, sahip olduğu siyasi, inanç ve ulusal kimliklerin yoğun saldırı ve sorunlarından kaynaklı genelde yergi ağırlıklı şiirlerle karşı karşıyayız. Maraş katliamında ailesinden ve yakınlarından bir kısmının vahşi ve hunharca katledilmesinden yobaz katliamcı güruhuna bir öfke kusulması vardır. Bu toplumsal sorunları tarihe not düşmek için şiiri bir araç olarak kullanmaktadır. Genelde eleştirel bir şair kimliğini yansıtmak istiyor. Toplumun, çevresinin ve kendisinin yaşadığı sorunları şair duyarlılığıyla eleştiriye tabii tutmakta, şiire ve dizelere işleme mücadelesi verdiği görülüyor. Faşizme, dini gericiliğe, softaya, yobaza bir devrimci öfkesi vardır. Bu karmaşıklığın yarattığı öfke birikimini, Alevi inancı, çevre dostu, geçmişe duyulan özlem ve sevda ile dindiriyor. Henüz şiirin ve şairliğin başında suyun akıp menziline ulaşacağına da inandığım için bu çalışmaya yorum yapma gereği duydum.
Hüseyin Torun