Ahiret gerçeği ölümden sonra insanı bekleyenleri anlatır. Bu bilgi sahte cennetlerden gerçek/ilahi cennete yönelmeyi ve ona ulaşmayı temin eder. Ancak bu ahiret gerçeğinin bir yönüdür. Diğer yön ise dünyaya ilişkindir. Ahiret gerçeği dünya hayatına da kaynaklık eder. İnsan ve toplumların karakterini, yön ve rotasını belirler. Cennete ulaşmak isteyen ona göre bir yol tutar ve ona ulaştıran sebeplere sarılır. Ne biçmek istiyorsa onu eker. Cennet odaklı yaşamak deyince gerçekleri bilmeyenlerin aklına hemen mutluluk ve huzurun ölümden sonraki hayata ötelenmesi ve dünyada çile çekilmesi gelir. Dünyada, insana huzur yüzü gösteremeyen düşünceler bu iddianın arkasına saklanarak kendilerini mazur göstermeye çalışırlar ve aslında acziyetlerini ortaya koyarlar. Oysa İslam, tabilerinin hem cennete ulaşmasını hem de dünyada da huzurlu ve mutlu olmalarını temin eder. Onları bilinmezliğin belirsizliğinden bilmenin huzuruna, efendiler arasında kalmanın kargaşasından Allah'a tabi olmanın huzuruna...