Başkalarının cehenneminde yaşamak...
İnsanlar neden başkalarının taleplerini karşılamak zorunda hisseder? Neden çocuğunuzun, eşinizin, annenizin kardeşinizin, babanızın ya da başka birinin, başka birilerinin gözlerine bakarak yaşarsınız?
Onlara ne sunmam lazım? Onların ne ihtiyaçları var? Onlar için ne yapmam gerekiyor?
Sürekli ama sürekli neden başkalarının ihtiyacını karşılamak için yaşarsınız? Bu türden bir ihtiyaç karşılama isteği, sizi aşırı fedakar olmaya ve bu fedakarlıkta her geçen gün sizin dengenizi alt üst etmeye ve iyilik olsun diye yaptıklarınızı göreviniz haline getirmeye sebep olur.
Bunun çok ama çok yorucu olduğunu bile bile neden bu şekilde yaşarsınız? Bunu kendinize sordunuz mu?
Bunun diğer adı başkalarının cehenneminde yaşamaktır. Kendi benliğini unutursun. Kendi benliğinden parçalar yere saçılır, farkında bile olmazsın. Kendi benliğin, benlik saygın sürekli zedelenir, görmezden gelirsin.
Kendi ihtiyaçların, kendi beklentilerin hiçe sayılır. Ve sen de hiçe sayarsın, umursamazsın. İçten içe için çürür ama umursamazsın. Varsa yoksa başkalarının ne dediğidir.
Bu kitap, tekamül yolculuğunda hayatı daha şuurlu yaşaman için yazıldı. Hayatında neyi niçin yaşadığının farkına varmazsan gerçek manada bir dönüşüm yolculuğunu başlatamazsın, başlatsan da bu yolculuğu tamamlayamazsın.
Öyleyse seni hayatın mesajlarını kolaylıkla okuyabileceğin ve birlikte dönüşüme, değişime yelken açacağımız müthiş bir yolculuğa davet ediyorum.