"İki ayaklı ne varsa düşmanımızdır. Dört ayaklı veya kanatlı ne varsa dostumuzdur. Ve unutmayın ki insana karşı verdiğimiz savaşta, ona benzemekten kaçınmamız da icap eder. Onu fethettiğinizde bile asla ahlakını almayın. Hiçbir hayvan evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, kıyafet giymemeli, alkol ve tütün içmemeli, paraya dokunmamalı,ticaret yapmamalıdır. İnsanın cümle alışkanlığı kötüdür. Ve en önemliside, hiçbir hayvan kendi soyundan olana zulüm etmemelidir. Zayıfda olsak güçlü de, durgun da olsak zeki de, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan asla bir diğerini öldürmemelidir. Tüm hayvanlar eşittir."
Üstat'ın özgürlük ve eşitlik çağrısıyla başlattıkları İsyan'dan sonra,bütün hayvanlar gözlerini insan zulmünün olmadığı bir dünyaya açmışlardı. "Biz başka bir âlem isteriz" diye haykırıyorlardı. Özgürlerdi, üreten de yöneten de onlar olacaktı. Varsın bütün sütler ve yiyecekler domuzların olsundu. Varsın yine yüke koşulsunlardı, varsın yine cahil kalsınlardı. Gelecek güzel günler için katlanmaya değerdi. Çalıştılar, umut ettiler, ta ki özgürlük düşleri domuzların hızla insana dönüşen suratlarında paramparça olana kadar.
Yirminci yüzyılın en önemli metinlerinden biri olan Hayvan Çiftliği, kendi evlatlarını ve dünyanın düşlerini yiyen tüm devrimlerin öyküsü. Olağanüstü bir başyapıt.