Anadolu'nun bozkır topraklarında doğan, köyünün ve ailesinin imkanları nedeniyle okula dahi gidemeyen Gül Ayşe, İstanbul'a askere gidip tekrar köyüne dönmeyen Hamit Abisini bulabilme ümidiyle başlık parası karşılığı üç çocuklu ve babası yaşında biriyle evlendirilir.
Gül Ayşe, gelin gittiği köyde çileli bir yaşamın içerisinde bulur kendisini. Tam yaşama tutunayım derken on iki yaşındaki güzel kızı Fadime'sinin rahatsızlığı nedeniyle derin travmalar yaşar. Eşi, Haydar'ın ani ölümü sonucu küçük oğlu Hasan ile geçim sıkıntısı yaşar. Fakirliği, yalnızlığı, sahipsizliği dibine kadar yaşar. Gelini Elif tarafından iftiraya uğrayınca köyünden kasabaya göç etmek zorunda kalır. Ancak kasabada da yeterince iş imkanı olmadığından oğlu Hasan'ın isteğiyle bir hazan mevsiminde memleketini terk etmek zorunda kalır.
Amaç geçim çıkarmak olsa da Hamit Abisine kavuşmak ve kırk yıllık özlemi sonlandırmak için taşındıkları İstanbul'a alışamaz Gül Ayşe. Memleket özlemiyle her gün yanar tutuşur, özlemi günden güne büyür de büyür...