Hz. Hasan hakkında bilgilerimiz esasen tarihî kimliğiyle uyumsuz bir düzeyde oldukça sınırlıdır. İlginç bir noktadır ki, onun hayatı hakkında en çok bilginin yer aldığı kısımlar dahi başkasının hayatıyla bağlantılı rivayetlerdir. Özellikle kardeşi Hz. Hüseyin ile karşılaştırdığımızda bu sınırlılık hali daha net görülecektir. Birçok rivayette ikisinin birlikte anılması bile Hz. Hasan'ın kardeşinin gölgesinde kaldığının, daha doğru bir ifadeyle
bırakıldığının ispatıdır. Hz. Peygamber'in torunu, Hz. Ali'nin oğlu, beşinci halife, birinci kuşak Müslümanların önderlerinden Hz. Hasan hakkındaki nakillerin bu kadar sınırlı olmasının, dönem tarih yazıcılığına hâkim olan "kahramanları takip" yaklaşımı, "ideolojik figür" algısı ve yine "ideolojik beklentileri" karşılayamaması gibi birçok nedeni vardır. Hz. Hasan ile ilgili rivayetler, az olmalarına rağmen ideolojik gayeler doğrultusunda
şekillendirilmiş, bir o kadar da farklılık barındırmaktadır. Bunlar arasında doğruya ulaşmak, bunlardan birini tercih etmek oldukça güçtür. Üstelik sadece Hz. Hasan değil, etrafındaki insanların tepkileri konusunda da farklı görüşler, bilgiler gelmiştir. Hz. Hasan'ın hayat hikâyesini doğru konumlandırabilmek adına bu metinlerin ideolojilerden arındırılması gerektiği muhakkaktır.