Görselliğe dayalı bir sanat olan sinema, estetiğin önem kazandığı 21. yüzyılda en etkili iletişim araçlarından birisidir. Son yıllarda internet, bilgisayar ve akıllı cep telefonu kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte sinema filmleri de artık geçmişe kıyasla daha fazla kişiye ulaşmaktadır. Her ne kadar seyirciye çoğunlukla
kurgusal bir dünya sunsa da, oluşturduğu "gerçeklik hissi" sayesinde sinema geniş kitleleri etki altına almayı hâlen başarabilmektedir.
Gerek kolay ulaşılabilirliği gerekse de insanlar üzerindeki etki gücü sebebiyle sinema filmlerinden pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da istifade edilmektedir. Ayrıca birden fazla duyuya hitap ederek öğrenmede kalıcılığı artırması ve yalnızca aklı değil, duyguları da harekete geçirmesi sebebiyle sinemanın bilhassa değerler eğitiminde yardımcı bir araç olarak kullanımı gün geçtikçe yaygınlık kazanmaktadır. Bu durumda filmlerin içeriği, niteliği, bu filmlerden ne şekilde faydalanılabileceği vb. konular önem kazanmakta ve bu hususlarda yapılacak akademik çalışmaları gerekli kılmaktadır.
Konusu dinî olsun yahut olmasın ülkemizde çekilen filmlerin din ve değerler eğitimi bağlamında incelenmesi, hem gelecekte daha nitelikli filmler çekilebilmesi hem de geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi adına önemlidir. İşte çalışmamız tam da bu noktada önem arz etmektedir. Bu çalışmada bundan ortalama yarım asır önce çekilmiş Hazretli Film örnekleri din ve değerler eğitimi bağlamında tafsilatlı bir biçimde analiz edilerek "Din ve değerler eğitimine katkı sağlayacak ideal bir film nasıl olmalıdır?" sorusunun cevabı aranmaktadır. Dinî temalı filmlerin bir alt türü olarak kabul edebileceğimiz Hazretli Filmlerin daha önce din ve değerler eğitimi açısından bu kadar kapsamlı bir biçimde incelenmediğini düşündüğümüzde bu çalışmanın önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz.