İbrahim Yasak'ın hikâyeleri gücünü zengin betimlemelerden ve çoklu çağırışım dünyasından alıyor. Modern anlatı dilini benimseyen yazar çoğu zaman hikâyelerini şiirsel anlatımlarla süslüyor; türküler, şiirler ve iç konuşmalarla zenginleştiriyor.
Olaydan ziyade içleniş, bugünden ziyade geçmiş yahut an içerisinden hem geçmişe hem geleceğe açılan küçücük pencereler onun hikâyelerindeki hareket unsurları. Duvarları resimlerle dolu bir odada küçük adımlarla usul usul yürümek gibi Hece Taşları'nda yer alan hikayeleri okumak. Her hikâye fısıltıyla konuşan bir tablo.
Kimi zaman ben merkezli anlatımın imkanlarını hikâyelerinde kullanan Yasak'ın diğer hikâyelerinde de kahramanlar çoğunlukla iç dünyalarıyla, hasretleri, yalnızlıkları, sorgulamalarıyla ön plana çıkıyor. Tabiatın ve eşyanın tüm sükunetiyle şahitlik ettiği insan ve onun özge halleri etrafında şekilleniyor Hece Taşları'nda yer alan hikâyeler.