Altı yüz yıllık Osmanlı Imparatorluğu döneminde Anadolu'yu sömüremeyenler, Osmanlı'nın yıkılış döneminde Türkiye'ye göz diktiler. O zaman karşılarına akıllı bir güç çıktı. O'nun adı Mustafa Kemal'di.
O yıllardan bu yıllara geldik. Şu günlerde tek ihtiyacımız olan tam bağımsız Türkiye. Bu özlemimi Mustafa Kemal Atatürk'ten devraldım. O 1919'lı yıllarda ne demişti? "Ne Amerikan mandası olmak istiyoruz, ne İngiliz mandası olmak istiyoruz. Biz tam bağımsız Türkiye olmak istiyoruz. " Ve üstüne basa basa söylüyorum. Mustafa Kemal'in beyninin içine nakış nakış işlediği bir sözü vardır: "Bağımsızlık benim karakterimdir!"
Marksizmi yanlış yorumlayanlar, daha doğrusu Lenin'in "Doğu'da Ulusal Kurtuluş Hareketleri" adlı kitabını akıllı uslu okumayanlar, daha da doğrusu okuyamayanlar, bağımsız bir ulusun başka ulusların kulu kölesi olmadan yek vücut, tek vücut yaşayabileceğini anlamayanlar, daha doğrusu Türk halkının sünnet çocuğu gibi Amerikan emperyalizminin kucağına nasıl oturduğunun farkına varamayan solcular (ki onlar kendilerini devrimci diye nitelendiriyorlar), benim gözümde devrimci değil devirmecilerdir.
Bu ülkeyi emperyalizmin kucağından kurtaran Mustafa Kemal ve arkasındaki halkı inkar edenler dünyanın en büyük sahtekarlarıdır.
Şimdi ben, İlyas Salman olarak, yoksul bir halkın verdiği Kurtuluş Savaşı'nı ve onun önderini unutabilir miyim? Uyuşturucu kaçakçılığı yardımıyla ulusal mücadele verdiklerini zanneden insanlara karşı söyleyecek bir tek lafım var: Mustafa Kemal Atatürk gibi kazması küreği, şalavrı poturuyla arkasına düşmüş bir halkla kurtuluş mücadelesi vermek farklı, uyuşturucu kaçakçılığı ayrdımıyla ulusal mücadele vermek farklı.
Selam olsun Anadolu'yu Yedi Düvel'den kurtaranlara!
Yaşasın tam bağımsız Türkiye!