"İhtiyar bir medeniyet, düşmanlarının tasfiyesine uyup intihara hazırlanırken, dost bir ses Yunan efsanesini temelden çatırdatıyor ve uyanın diye haykırıyordu bize. Yunanperestlik, Truva'ya sokulan at.
İlmin sesiydi bu, haysiyetin, şuurun sesiydi. Devleştirilen Yunan-ı Kadim'i hakiki buutlarına irca ediyor ve bütün bir husumet dünyasına karşı hakkın müdafaasını yapıyordu; hakkın, yani Osmanlının. Her Türk aydınının dikkat, ibret ve hürmetle okuması gereken bu eserin adı: Les Grecs a Toutes les Époques. 1870'de üçüncü baskısı yapılmış. Kim yazmış, bilmiyoruz. Kendini 'eski bir diplomat' olarak tanıtan bir vicdan. Kitabın ayırıcı vasıfları: Cihanşümul bir kültür, mutlak bir tarafsızlık…
Yazar, 'korkunç ve inandırıcı şehadetlerle dolu dosyasını', Avrupa efkâr-ı umumiyesine sunmadan önce, Kadim Yunan'ı, Kadim Yunan kaynaklarına dayanarak tanıtıyor. Batı'nın göklere çıkardığı bu kavmin kendi öz evlatları tarafından nasıl anlatıldığını görmek ibret verici gerçekten."
(Cemil Meriç, Umrandan Uygarlığa, İletişim yay., İstanbul 2018, 28. bsk., s. 14-17)