Her İkisini Birden Yapamazsın, savaş öncesi yıllarda, Güney Londra'da büyüyen bir erkek çocuğun komik ve dokunaklı öyküsü. Komik, çünkü Robin Davis gülünçlükler hiç kaçırmayan, zeki bir gözlemci; dokunaklı, çünkü "gerçekten" büyümek çok zor, acılı bir şey. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş, hiç değilse, Robin gibi duyarlı biri için öyle. Okul, aile ve arkadaş çevresi içinde acınası bir savunmasızlık ve kırılganlık dönemi. Ama bu dönem bir biçimde atladıldıktan sonra Robin yüzleşmesi gereken bir gerçeği de karısından duyacaktır: "Elinde oyuncak tüfeğiyle fare, tavşan, serçe vurmaya çalışan küçük bir oğlan gibisin; ne vurduğun hiç önemli değil, sayı yapmaya çalışıyorsun yalnızca." Pek çok "büyüme" öyküsü gibi bu da bir "büyüyememe" öyküsüne dönüşüyor zaman zaman. Kuşkusuz büyümenin önünde tek bir eşik değil, çeşitli eşikler var. Robin'in durumundaysa bir de erkek koşullanmışlığının büyük engeli söz konusu. Kingsley Amis yılansı, barok bir yazı diliyle, güçlü ve inandırıcı gözlemlerle acılı ama eğlendirici bir öykü anlatıyor.