"Yazmak, hep uğraşım oldu. Edebiyat hep sığınağım... Okumak ve yazmakla geçen günlerini en güzel günlerimdi. Öykülerimi gerçek hayatın içinden, yakın ya da uzak çevremden seçerek, yeniden kurguladım. Böylelikle hepsine kendimden bir parça kamış oldum. Öykü kişilerimin her birini sevdim ve onlara hiç kıyamadım. Başarılı olmaları için elimden geleni yaptım. Her zaman gerçek edebiyatın gücüne inandım..."
Gülümsün Tansev'in öyküleri sıradan gibi başlayıp fantastik bir boyut kazanan; okunması kolay gibi görünse de aslında okuru farklı bir düşünce evreninin içine çeken öyküler. Yazarın ruhunu katacak zenginleştirdiği, olağanüstü olanı düşlemekten vazgeçmeyen karakterlerin yön verdiği bu hikâyelerde, gündelik yaşamın sıradanlığı, ürkütücü bir hüzünle kırılarak yer yer alışılmadık güzelliklerle dönüşüme uğruyor.
Sevgiyi arayan ya da bunun özlemini çeken kişilerin, özellikle kadınların "kadınlık, annelik, aşk ve dostluk" halleri yeniden sorgulanıyor. Hikâyelerdeki kesintisiz ritim, bazı anlatıların okıırun kurgusundaki devamlılığı için derin espaslar da bırakıyor.
"Ya sen de kaybolursan, ya beni unutursan, ya bulamazsan…"
Her Zamanlı Kadınlar'da hep yitirilen,ucu ucuna kaçırılan veya daha önce hiç o gözle bakılmayan yaşamlardan kesitler sunuyor GülümsünTansev. Öykülerinin katmanlarında duygusal ve çok zaman yürek burkan ayrıntılar salınıyor olsa dayazarın ironiyle dolu, neşeli anlatımı; okuru bambaşka bir serüvenin içine dâhil ediyor. Hiçbir şeyingöründüğü gibi olmadığını; acıyla mutluluğun, gözlerini kaçırmadan birbirine baktıkları o anlardahissettiriyor.