Kendinden bahsetmeyi sevmez pek çok insan.
Ama bahsetmeli bazen.
Sustuklarının da hesabını vermeli herkes diye düşünüyorum hep...
Kaç kere sustuysa o kadar müebbede mahkûmdur aslında suskunluk.
Bilmez sessizliğin parmaklık arkasındaki ızdırabını çünkü.
O nedenle susmaktansa yazmayı seçtim ben. Yazdıkça daha çok çıktı sesim. Daha çok haykırdıkça bir cümle fazla yazdım.
Çok fazla hikâyem, çok fazla yaşanmışlığım vardı.
Susabilirdim, anlatmayı seçtim.
Anlatmam için çok okumam lazımdı.
Çok okumak yazmayı kolaylaştırıyordu biliyordum.
Sabretmek gerekiyordu bir de.
Okudukça daha çok sabrediyor, sabrettikçe daha çok yazıyordum.
Yazarak mutlu oluyordum artık ve yazmak her yükü hafifletiyordu.
Yazmanız dileğiyle...