Herkesin istismar ettiği evrim: Yeni Bir Yaklaşımadındaki bu kitap Evrim Kuramı ya da Darwinizm'in tüm yönlerini bilimsel ve teolojik olarak en ayrıntısına kadar yansız olarak incelemektedir. Fakat çıktığı günden günümüze kadar devamlı olarak çeşitli çevrelerce tartışma konusu olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bu tartışmaların önemli bir bölümü konunun taraflarca doğru dürüst bilinmiyor olmasıdır.
Elbette farklı ideolojilerin taraftarları ideolojilerinin getirdiği farklılıkların bir sonucu olarak karşı tarafın argümanlarını dinleme gereği bile duymadan karşı çıkmıştır. O nedenle bu kitabın hazırlanmasında evrimin ne olup ne olmadığı ayrıntılı olarak anlatılmaya önem verilmiştir. Örneğin, öncelikle ilgili insanların evrimterimini nasıl tanımladığı ele alınmıştır.
Darwin'in doğal seleksiyon kavramı da özellikle sosyopolitik teori ve ekonomi alanlarında, bilimsel ortam dışındaki insan söylemi alanlarına genişletilmiştir. Bu genişleme sadece metaforik olabilir, çünkü Darwin'in amaçlanan anlamında doğal seçilim kuramı, yalnızca biyolojik yeniden üretim ile donatılmış varlıklarda, yani canlı organizmalarda kalıtsal varyasyonlar için geçerlidir.
Bu doğal seleksiyonun, yaşam dünyasında doğal bir süreç olduğunu, bazıları tarafından acımasız rekabete ve ekonomik üstünlük ya da politik hegemonya mücadelesine "en uygun olanın hayatta kalması" için bir gerekçe olarak kabul edilmesi ilginçtir. Sosyal Darwinizm, ırkçılığın, sömürgeciliğin ve toplumsal tabakalaşmanın rasyonalizasyonu olarak kullanıldığında, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında bazı çevrelerde etkili bir sosyal felsefe olarak kullanılmıştır. Siyasi yelpazenin diğer ucunda, Marksist teorisyenler, doğal seleksiyonla, insanlığın politik tarihinin bir açıklaması olarak evrime başvurmuşlardır.
Evet evrim bir teori değil bir gerçektir, fakat yaratılış konusunda şu an için kabul edilebilecek olan alternatflerden birisi de Akıllı Tasarımdır. Keza DNA ve hücre davranışlarını sadece bir görüşle izah etmek pek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
Evrimsel ağaçlar, her bir soyda veya anagenezde meydana gelen değişiklikleri de gösterebilir. Böylece, örneğin sitokrom c'nin evriminde, insan ve rhesus maymunların son ortak atalarından beri bir amino asit, insanlara giden soyda değişmiştir, fakat hiçbirinde köken, rhesus maymunlara gitmez.Yani "insan maymundan yaratılmıştır" sözü safsatadan başka bir şey değildir.