Kur'an ve Hz. Peygamber'in sünneti, asırlar boyunca bütün İslami ilimlere kaynaklık etmiştir. Hz. Peygamber hayattayken insanlar merak ettikleri hususları ona sorar başka bir kaynağa ihtiyaç duymazlardı. Hicri ilk asırlarda sahabenin de vefat etmesi ile rivayet ilmi, pek çok sahada, bilhassa da insanların fıkhi ihtiyaçlarının giderilmesinde zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Bu çalışmamızda hicri ilk asırda yaşamış fakihlerin, rivayetleri nasıl ele aldıklarını ve hadis rivayetleriyle ilgili kavramların oluşmasında hadisçiler üzerinde ne seviyede etkili olduklarını göstermeye çalıştık.