Ve nihayetinde ağzına kadar dolu sandığımda oldukça genç addedilen bir yaşta çeyiz niyetine gelecek nesillere sunacağım manevi mirasımın büyücek bölümümü kararak sağlıklıdan ziyade varlıklı bir birey haline gelmiştim. Gerçekte olmayanı kelimeler aracılığıyla oldurmaya çabalamak; yani eldeki kıt kanaat malzemeyle hikâye pişirmek zordu elbette. Ancak şu saatten itibaren daha zor olanı ele avuca gelene sahip çıkmaktı. Bunun içinse mirasyedi davranışı sergilemeyecek pırıl pırıl zihinli, ufku açık, sanatla beslenmeye gereksinim duyan nesle güvenmem gerekiyordu. Yani benim de bütün ümidim gençlikteydi. Sanatın, edebiyatın, şiirin en çok iyileştirmek için var olduğunu da biliyordu çakmaktan ateşli gözleri.
Hilâl Numanoğlu, yaratıcı yazarlık patikalarında dolaştığı ikinci öykü kitabında okuru yepyeni 14 hikâyeden oluşan bir gezintiye çıkarıyor.