Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde zühd kavramıyla ifade edilen ve İslâmî hayatın bir parçası olan tasavvuf hem düşünce sistemi açısından hem de insanın terbiye edilmesi açısından önemlidir. Zühd dönemi hicri 6. yüzyıla kadar yaşanırken bu yüzyıldan itibaren tasavvuf ekolleri oluşmaya ve bugünkü anlamıyla tarikatlar varlığını göstermeye başlamıştır. Bayramiyye tarikatı da 15. yüzyılın başlarında Hacı Bayrâm-ı Velî (ö. 833/1429-30) tarafından Anadolu'da kurulan tarikatlardan biridir. Bu tarikat Hacı Bayrâm-ı Velî'den sonra üç farklı koldan devam etmiştir: Şemsiyye, Melâmiyye ve Celvetiyye. Şemsiye kolundan ise Tennuriyye, İseviyye ve Himmetiyye şubeleri doğmuştur. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında yaşayan Ahmed Cezbî de Himmet Efendi'nin (ö. 1095/1684) kurmuş olduğu Himmetiyye şubesine intisap etmiştir. Anadolu'da yaşamış bir mutasavvıf olan Ahmed Cezbî, Kenzü'l-esrâr adlı risâlesinde tasavvufi görüşlerine yer vermiştir. Çalışmamız Ahmed Cezbî'nin hayatını öğrenmek ve risâlesinde yer verdiği bilgiler ışığında hem kendi görüşlerini hem de Himmetiyye'nin son dönemlerini anlamak açısından önem arz etmektedir.