Hissiz Kumpanya
Yakın geleceğe atılan keskin bir bakış, bildiğimiz dünyada bilmediğimiz numaralar, elektronik cüzdanlara aktarılan kôinler, şokatar tabancalarla edilen intiharlar, geçmişi yakalayan kasklar, videoportlar, monokopterler, şirket cennetleri, mikrocehennemler, YeniYaşamcılar, baş imamlar ve halifeler… Bilimkurguyla distopyanın kesiştiği noktada, bazen günümüzde bazen biraz uzakta, daha acımasız, daha mekanik, daha karanlık bir dünya: Hissiz Kumpanya. Volkan Yalçın, yerli bilimkurguda yapılmayanı yapıyor ve iddialı öykülerle sahneye çıkıyor. “Ben doğduğumda bir şeylerle savaşıyorduk, öldüğümde de bir şeylerle savaşıyorduk. Nefesim, şaibeli müsabakanın sürpriz ve düşsel finalini görmeye yetmedi. Bu çekişmede bir şeyleri tutuyordum, bir şeylere inanıyordum. Ben öldüğümde Mars’taki ilk cinayet çoktan işlenmişti. Ben öldüğümde öğretmenler mütemadiyen yalan söylüyordu. Ben öldüğümde keyifler kapsama alanı dışındaydı. Ben öldüğümde halife hâlâ hayattaydı, bağlı bulunduğu yaşam destek ünitesinden emirler vermeye devam ediyordu.”
Devamını Oku