Bu çalışma Çağatay Türkçesinin Klasik sonrası dönem şairlerinden Hüveyda'nın Rāhat-ı Dil adlı mesnevisi üzerinedir. Mesnevi didaktik, dini ve ahlaki bir içerikle sade bir üslupla kaleme alınmıştır. Şair mesnevini Farsça yerine Türkçe yazdığını belirtirken bilinçli bir bakış sergiler. İçerisinde pek çok hadis rivayeti ile birlikte anlatılan kıssalar göze çarpar. Bu kıssalarda namaz, oruç, zekat, Kur'an-ı Kerim'i okumak ve öğretmek, anaya babaya saygı, ahlaklı olmak, zina etmemek, faiz almamak, şarap içmemek gibi İslamın temel ibadet ve ahlak kaideleri öğütler verilerek anlatılır.
Şair, sık sık kendisinin günahkar olduğunu, kıyamet günü ne yapacağını bilemediğini belirterek büyük bir alçak gönüllülükle çoğu zaman "ey kardeşlerim", ey Müslümanlar" diye seslenerek güzel ahlakı önerir, kötü işlerden sakınmaları için uyarır. Eserin bu didaktik yanına rağmen sıkıcı olmadığını, konu geçişlerinin ustaca yapıldığını söylemek mümkündür. Eserde altı adet "kıyamet-name" ile birlikte cehennem ve cennetin özelliklerinin anlatıldığı hikayeler bulunmaktadır. Rāhat-ı Dil'de Çağatay Türkçesiyle yazılmış bir de İbrahim Edhem Kıssası yer almaktadır.
Hüveyda kullandığı söz varlığı ile döneminin önemli şairlerindendir, iyi bir eğitim aldığı Arapça ve Farsçayı bildiği görülmektedir. Bu bağlamda aynı sözcüğün üç dildeki karşılıklarını metinde bulmak mümkündür. Buna rağmen özellikle terimleri Türkçeleştirmede çok başarılıdır. Riba-hor yerine kullandığı "sud alguçı" bunun örneklerindendir. Rāhat-ı Dil'de çok sayıda mecaz, deyim ve atasözü bulabilmek de mümkündür. Bu da Hüveyda'nın eserini Çağatay Türkçesi açısından önemli ve değerli kılmaktadır. Çalışmada metne dayalı anlamlandırma yapılan bir gramatikal dizin bulunmaktadır.
Çalışmanın Çağatay Türkçesinin Klasik Sonrası Döneminin anlaşılmasına yardımcı olacağı ayrıca söz varlığı ile Türkoloji sahasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.