11 Eylül 2001 saldırıları, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da hukukun altüst edilmesine bir 'gerekçe' oldu. Patriot Act, Avrupa çerçeve kararı ve diğer iç güvenlik yasaları, 'hukuk devleti' ilkesiyle ilişkilendirilen özgürlüklere saldırıp olağanüstü usulleri genişleterek anayasal güvenceleri etkisiz hale getirdi. Bu düzenlemeler, halkların genel olarak denetlenmesini sağladı. Bunun yanında, devletlerin "terör eylemi" tanımları geniş ve muğlak yorumlara imkân tanırken, muhalif hareketleri -özellikle küreselleşme karşıtı hareketleri- suçlu ilan etmelerinin arkasındaki meşruiyet duvarını ördü.
Hukuk Devletinin Sonu: Olağanüstü Halden Diktatörlüğe Terörle Mücadele adlı kitabında sosyolog Jean-Claude Paye, hukuk alanında yaşanan değişimin detaylı bir bilançosunu çıkartarak, yürürlükteki hukuk dışı mantığı ortaya koymayı amaçlıyor. Siyasal rejimdeki kökten değişimi ('hukuk devleti'nin yerine kalıcı bir 'olağanüstü hal' durumunun geçmesini) gözler önüne seriyor. Paye, ABD'nin bu süreçte itici güç rolü oynadığı konusuna açıklık getirerek, bu devletin uluslararası ilişkileri kendi lehine yeniden düzenleyip hukuku askıya almasıyla, yeni düzende kurucu bir rol üstlenen emperyal yapının nasıl yaratıldığını açıklıyor.