Şeytanın dünyadaki varlığının tek sebebi insanoğlunu ahlak ve doğru davranıştan uzaklaştırmaktır. Bunun için seçtiği bir tek yol vardır. O da ihanettir. Şeytan; arkadaşın arkadaşa, dostun dosta, vatandaşın vatanına, kardeşin kardeşe, anne ve babanın evlatlarına, evlatların anne ve babalarına, kadının kocasına, kocanın kadınına, siyasetçinin siyasetçiye ve daha birçok ihanet çeşidini yaptırmıştır insanoğluna. Ben bunu yaptıranı şeytan olarak ifade ettim. Sizler bunun yerine neyi istiyorsanız onu koyabilirsiniz.
Yaşadığımız bu zaman aralığında şeytanın kulaklara üflediği bu ihanetler yüzünden büyük bir toplumsal kargaşa yaşıyoruz. Aile ve toplumsal ilişkilerimiz hiç olmadığı kadar bu ihanet çemberinin ortasında yer alıyor. Basın yayın organlarından izlediğimiz haberlerde bu kargaşayı yakinen görebiliyoruz. Haksızlıklar, hırsızlıklar, cinayetler ve kadın cinayetleri toplumumuzu derinden yaralıyor ve sarsıyor.
İnsanlar, nasıl saygı ve sevgi ile bir araya geliyor ise yine aynı şekilde ayrılmalıdır. Bir araya gelirken gösterdiği medeniyeti ayrılırken de göstermelidir. Ayrıldıktan sonrada geleceğe bakmalıdır. Geçmişin izleriyle birbirine şiddet uygulamamalıdır. Romanımda, insanların şeytanın kulaklarına üflediği ihanet duygularını, istek ve arzularını yenememeleri sonucunda ortaya çıkan sorunlar ele alınmıştır. Aile, dostlar, arkadaşlar ve komşular arasında gelişen olayların kendilerini ve kendilerinin toplum içindeki yerlerini nasıl etkilediği işlenmiştir. İstek ve arzuların gelecek nesilleri nasıl zehirlediği ve bu zehrin gelecek kuşaklara nasıl aktarıldığı anlatılmıştır.
Temennim insanların kendi aralarında ve toplumun diğer üyeleriyle olan ilişkilerini, istek ve arzularının esiri olmadan, ihanet içinde olmadan düzenlemeleridir.
Tüm okurlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.