Kadının toplum hayatının dışına itilmeye ve sadece "eşlik ve annelik" görevleriyle tanımlanmaya çalışıldığı günümüz Türkiye'sinde; anneliğiyle barışık, eşini seven, "üniversite mezunu bir ev kadını" Seher'in –ve elbette toplumumuzdaki bir çok kadının- yaşadığı sorunları ve ikilemleri eğlenceli bir üslupla anlatırken, çözümün elbette kadının ekonomik özgürlüğünü kazanıp, kendini ifade edebilmesi, sorunlarını kendi çözebilecek güçte olabilmesi olduğunun altını çiziyor yazar. Betül İstanbullu Kadınların maruz kaldığı haksızlıkları anlatmak için önce belediye başkanlığı, ardından milletvekilliği adaylığına soyunan Seher bu süreçte yaşadıklarıyla bize kadın olmanın ne demek olduğunu ve kadınların siyasi yaşamdaki varlıklarının toplumsal hayat için ne kadar elzem olduğunu bir kere daha hatırlatıyor.