Resulullah (s.a.v.)'ın amcasının oğlu, damadı ve dördüncü halifesidir. Çocukluk yılları Resulul-lah (s.a.v.)'in evinde, onun terbiyesi altında geçmiştir. Hz. Hatice (r.a.)'dan sonra ilk Müslüman olma şerefine ermiş, Resulullah (s.a.v.) kendisini: "Kardeşim ve vezirim." diyerek taltif etmiştir.
Hicret gecesi Resulullah (s.a.v.)'in yerine onun yatağına yatan, Resulullah (s.a.v.)'in iştirak ettiği bütün savaşlara katılarak en zor görevleri üstlenen, cihad meydanlarında gösterdiği cesaret ve başarıyla "Allah'ın arslanı" ünvanını alan, Allah Resulü'nün Refik-i Ala'ya yükselişinde ya-nında bulunan Hz. Ali (r.a.)'dır.
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın (Allah Teala hepsinden razı olsun) hilafetleri dönem-lerinde onların en yakınında yer alarak her konuda onlara yardımcı olan ve nihayet Ümmet-i Muhammed'in kafasının en karışık olduğu dönemde hilafet makamına geçerek Ümmet'in işlerini üzerine alıp en hayırlı hizmetleri yapan, İslam'ın itikadını ve fıkhını sapmalara karşı koru-yan Hz. Ali (r.a.)'dır.
Hz.Ali (r.a.)'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bana Allah'ın kitabından sorun. Zira hiçbir ayet yok ki onun gece mi, gündüz mü, ovada mı, dağda mı nazil olduğunu bilmeyeyim" Hz. Ali ömrünün sonlarına doğru " Beni kaybetmeden önce gelin sorun" diyerek ilimdeki yerini işaret etmiştir.