İnsanoğlu maddi varlığının yanı sıra ruhi veya manevi dünyasıyla iki yönlü bir özelliğe sahiptir. Manevi yönü onun gaybi dünyasını ihtiva eden geniş bir alanı içerir. Yaratılışının gereği olarak insan sürekli kendisini geliştirmeye eğilimli olduğu için fiziki dünyayı tanıyıp ona hakim olmaya çalışırken, görünür alemin dışında kalan metafizik aleme ait bilinmeyen veya görünmeyen yönü de anlamak için büyük çaba sarf etmiştir. Hatta metafizik konulara olan ilgi veya merakının, fiziki dünyaya olan ilgisinden daha ileri boyutta olduğunu bile söylemek mümkündür. Bilinmeyen, görülmeyen, sır veya gizemli olana karşı yoğun ilgi, insanın ruhi dünyası veya yönünün bir yansıması gibidir. Haddizatında inanma olgusunun kendisi bile bir yönüyle gaybi dünyaya aittir.