İlahi hakikat çerçevesinden bakıldığında her insan fıtrat üzere hayata katılmaktadır.
Her birey, yaşama alanlannda türlü etkileşimlere açık bir şekilde, inanç, bilgi ve değer kaynaklan arasında dolaşarak kimliğini inşa etmekte, kendini imar etmektedir.
Neticede kişinin iradesi şekillendiğinde, tercihlerine ve yönelimlerine sahip çıkmaya başladığımda, niyet ve yönelimlerinin hesabını verebilir bir kıvama geldiğinde kendisini bir zihniyet dünyasının içinde bulmaktadır.
Bütün bu süreçler, bütün bu mecralar, insan yetiştirme düzeni olarak adlandınlmaktadır.