Kur'an-ı Kerim'de geçmiş peygamberlere , ait birtakım mucizelerden bahsedilirken, aynı oranda Hz. Muhammed'in mucizelerinden söz edilmemesi, Müslüman alimlerin bu konuya olan ilgilerini artırrnıştır. Özellikle İslam kelamcılan ile filozoflar bu meseleyi yoğun olarak ele almışlar, ancak tartışmalar daha çok teorik düzeyde kalmıştır. Bunun yanı sıra Kur-an-ı Kerim'de Hz. Peygamber'in mucize gösterdiğinden söz edilmeyince, onun mucizeyle olan ilişkisi rivayetlerde dile getirilen mucize iddiaları boyutunda kalmıştır. Yoğun rivayet örgüsü arasında Hz. Peygamber'e çok sayıda mucize isnat edilmiş, ancak bu meselenin vahiyle ilgili yönü ya da vahiyle ilişkilendirilen kimi mucize iddialarının ne derece inandırıcı olup olmadığı konusu sorgulanmamıştır. Bu nedenle Hz. Peygamber'e isnat edilen pek çok mucize iddiasının gerçekliği, dün olduğu gibi günümüzde de zihinleri meşgul etmektedir.
Bu çalışma geçmişte kelamcı veya filozoflann yaptığı gibi, teorik tartışmalara girmeksizin bir siyerci gözüyle Hz. Peygamber'in nübüvvetinin mucizeyle olan/olmayan ilişkisini, vahyin sınırlannı çizdiği veriler çerçevesinde ele alıp incelemektedir. Böylece rivayetlerde Hz. Peygamber'e isnat edilen çok sayıdaki mucize iddialarının Kur'anla ve onun nübûvvetiyle ilişkisinin hangi boyutta olduğunu tartışmaktadır. Eser geçmişin yorumlarma takılmaksızın, yeri geldiği zaman sorgulayan, yeri geldiği zaman meseleyi tartışan ve bu nedenle bazen bilinenden farklı yorum veya bakış açısı sunan, ancak ilke olarak vahyin mesajı ve muhtevasındari ödün vermeyen bir bakış açısıyla kaleme alınmıştır.