Bu kitap tüm İslam tarihinin en yüce kadını Hz. Zehrâ (s.a.) hakkında bir araştırmadır. O, Resûlullah'ın (s.a.a.) Zehrâ'sı, ciğerpâresi ve ümmetine bıraktığı emanetidir. Resûlullah'ın ona olan sevgisi en üst mertebelerdeydi. Hz. Peygamber kendisine verilen mevhibeler ve yeteneklerle kızını yetiştirmiş, böylece Hz. Fâtıma da nurun ve düşüncenin meşalelerini yeryüzünde yükselten saygın bir hanımefendi olmuştu.
Şüphesiz, hadis kitaplarında Hz. Zehrâ (s.a.) hakkında Resûlullah'tan nakledilen tüm o rivayetler, onurlandırıcı sözler ve onun dünya kadınlarının en üstünü olduğunu bildiren ifadeler babalık duygusunun etkisiyle söylenmiş ifadeler değildir. Aksine, ciğerpâresi ismeti, iffeti, Allah Teâlâ'ya olan derin imanı ve Hz. Peygamber'in ebedi risaletine olan yakîni sebebiyle bu övgüleri hak etmiştir. Bu sebeple Hz. Zehrâ İslam'ın hazinelerinden bir hazinedir, nübüvvetin ruhaniyetinin üstün bir örneğidir ve hayatın karanlık dehlizlerinde ümmetin yolunu aydınlatan meşaledir.