Dinin de bir zahiri, bir batını, yani bir dış yönü bir de iç yönü vardır. Abdestin, namazın, orucun, haccın iç anlamlarını bilmek, bu ibadetleri daha zevkli yapmaya yol açar. Onlara bir manevi derinlik ve zenginlik katar.
Abdest, sadece eli yüzü yıkamaktan ibaret değildir. Aynı zamanda manevi arınmadır, Hakk'ın huzuruna çıkmaya bir hazırlıktır. Namaz, kıyamdan, rükûdan, secdeden ibaret değildir. Onun hedefi, mü'mine mîrâc zevki yaşatmak, Cenâb-ı Hak'la beraber olma şuuruna erdirmektir.
İbadetlerde gerçek amaç, eli, yüzü temizlemek, eğilip kalkmak, akşama kadar aç durmak olmamalıdır. Asıl gaye, bunlarla birlikte ama bunlardan daha önemli olarak, ibadetlerin insanı Allah'a yaklaştırması, O'nunla iletişim kurmayı sağlamasıdır. Bu ise onlardaki sırrî-manevi-batıni incelikleri bilmek ve onları elde etmeye çalışmakla sağlanır.
Elinizdeki kitap bunları anlatmaya çalışacaktır.